ONLINE KATALOG

Online Kataloğumuzu Hemen İncelemek İçin Lütfen Tıklayınız.

A- A+

1. GENERATİF ÇOĞALTMA

1. GENERATİF ÇOĞALTMA

Tohumla yapılan üretim şeklidir. Meyvecilikte kullanılan anaçların büyük çoğunluğu tohumla üretilir.

Kültür meyve çeşitlerinin tohumlarından yetiştirilen bitkiler, sadece meyve özellikleri bakımından değil, ağacın kuvveti, büyüme şekli, meyveye yatma zamanı, verim, hastalık ve zararlılara dayanıklılık bakımından da büyük farklılık gösterirler. Buna karşın, yabani meyve türleri tohumdan yetiştirildiğinde oldukça birbirine benzer ağaçlar meydana getirirler. Bir örnek anaç elde etmek için, yabani meyve türlerinin tohumları, kültür meyve türlerine göre çok daha uygundur. Bunlar aynı zamanda çevre şartlarına ve hastalıklara karşı çok daha dayanıklıdır. Bu nedenle üstün özelliklere sahip ve pazar değeri yüksek standart meyve çeşitleri kendi tohumlarıyla üretilmezler.

Meyvecilikte tohumla üretime iki amaçla başvurulur.

a- Anaç yetiştirmek: En yaygın şekli budur. Bunun için yabani tiplerin veya kültür çeşitlerinin tohumları kullanılır. Yabani tiplerin tohumlarından elde edilen bitkilere "Çöğür”, kültür bitkilerinin tohumlarından elde edilenlere de “Yoz" denir. Daha sonra bu çöğür ve yozlar üzerine çoğaltılması istenen tür ve çeşitler aşılanır.

b- Yeni çeşitler elde etmek: Meyve tohumlarının ekilmesiyle elde edilen popülasyonun bireyleri arasındaki varyasyon, meyve ıslahı yönünden önemli bir kaynak teşkil eder. Meyve ıslahçıları çöğür ve yozlar arasındaki bu varyasyondan faydalanarak seleksiyon yaparlar. .

1.1. Anaç Yetiştirilmesi

1.1.1. Anacın Önemi

Meyve ağaçlarının çoğaltılmasında çok sayıda anaç kullanılmaktadır. Meyve fidanı üretiminde anaç kullanılmasını gerekli kılan en önemli sebepler şunlardır:

a- Meyve ağaçlarının uygun olmayan iklim ve toprak koşullarında yetiştirilmesi,

b- Ağaçlarda gelişmenin kontrol altına alınması,

 C- Gençlik kısırlığı süresinin kısaltılması,

d- Hastalık ve zararlıların olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasıdır.

1.1.2.Tohum Toplanması

Fidan üretiminde kullanılacak tohumlar çeşitli kaynaklardan temin edilir. Fidan üreticileri ihtiyaç duydukları tohumları ya kendi fidanlığında tesis ettikleri tohum anaç damızlığındaki ağaçlardan ya da tohumculukla uğraşan kişi veya kuruluşlardan sağlarlar.

Tohumlar; iyi gelişmiş, sağlıklı ve orta yaşlı damızlık ağaçlardan alınmalıdır. Yabani ağaçlardan veya kültür çeşitlerinin ağaçlarından da tohum elde edilebilir. Ancak her iki durumda da tohumlarından bir örnek çöğür veya yoz elde edilen ağaçlar tercih edilmelidir.

Tohumlar hangi bölgede ekilecekse, o bölge şartları içinde yetişen ağaçlardan alınmalıdır.

Tohumlar iyice olgunlaşmış meyvelerden alınmalıdır.

 1.1.3.Tohumların Çıkarılması

Tohumların meyvelerden çıkarılma şekli meyve türlerine göre farklılık gösterir.

a- Sert çekirdekli meyve türlerinde (şeftali, erik, mahlep, kayısı, kiraz) çekirdekler, meyveler yarılarak çıkarılır. Bol su ile iyice yıkanıp gölgede kurutulur.

b- Elma, armut ve ayva gibi yumuşak çekirdekli meyve türlerinde tohumların meyvelerden çıkarılması güçtür ve zaman alır. Eğer meyveler kullanılamayacak kadar kötü ise, çekirdek evi çıkarılmadan, meyveler olduğu gibi ezilir ve su dolu bir kaba veya fıçıya konarak bir süre bekletilir. Fermantasyon başladıktan bir süre sonra çekirdekler dibe çöker. Meyve eti, meyve kabuğu ve zayıf tohumlar su üstünde toplanır. Bu şekilde elde edilen tohumlar su ile yıkanır ve gölge bir yerde kurutulur.

c- Sert kabuklu meyvelerden ceviz ve badem gibi meyvelerin üzerlerindeki yeşil dış kabuk kavlatılarak soyulur ve tohumlar gölgede kurutulur.

iyi bir tohumluk aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır.

  • Taze olmalı,
  •  Sağlıklı olmalı,
  •  Çimlenme gücü yüksek olmalı,

d- Çeşidine özgü renkte olmalı,

e- İyi yıkanmış, temizlenmiş, yabancı maddelerden ayıklanmış ve kurutulmuş olmalı,

f- Meyve suyu, pekmez, reçel, pestil ve benzeri ürünler üretmek için ısıtılan veya basınç altında eriyen meyvelerin artıklarından çıkarılmış olmamalıdır.

 

 

1.1.4. Tohumların Muhafazası

Elde edilen tohumlar, hastalık ve zararlılara karşı uygun bir mantar (fungusit) ve böcek (insektisit) ilacı ile ilaçlanarak, ekim zamanına kadar aşağıda belirtilen yerlerde muhafaza edilirler.

a- Adi şartlarda muhafaza: Bu muhafaza şeklinde, muhafaza sıcaklığı hava şartlarına bağlı olarak değişir. Muhafaza yerinin nispi nemi %50 veya daha az olmalıdır. Tohumlar, bu yerlerde ağzı açık variller veya torbalar içinde veya zemine 10-15 cm yükseklikte bir yere serilir. Eğer nem miktarı iyi kontrol edilebilirse tohumlar bu şekilde bir yıl muhafaza edilebilir.

b-Soğukta kuru muhafaza: Bu muhafaza tipinde sıcaklık 1-10°C, nispi nem %50-60 veya daha düşük olmalıdır. Bu şartlarda tohumlar bir bodrumda ve hatta kışın dışarıda bile saklanabilir.

c- Soğukta nemli muhafaza: Muhafaza yerinin sıcaklığı 0-2°C olmalıdır. Tohumlar nemin iyi bir şekilde korunabileceği kapalı kutular içine konarak saklanır.

1.1.5.Tohumlarda çimlenmeyi Uyartıcı Ön İşlemler

Tohumlarda çimlenmeyi kolaylaştırmak, çimlenmeye engel olan etkenleri ortadan kaldırmak veya bunların etkisini azaltmak için bazı ön işlemler uygulanır.

a- Katlama: Bazı meyve türlerinde tohumların soğuklama ihtiyaçlarını karşılamak, çimlenmelerini engelleyen maddeleri yok etmek, embriyonun su almasını sağlayarak çimlenme gücünü arttırmak ve çimlenmesini kolaylaştırmak amacıyla belli bir süre nemli ortam içinde ve soğuk şartlarda muhafaza edilmelerine "katlama" denir.

İyi bir katlama için;

  1. Düşük bir sıcaklık,
  2.  İyi bir havalandırma,
  3. Katlama ortamındaki nemin tohum tarafından emilmesi,
  4. Tohumun katlama ortamında belli bir süre kalması gerekir.

Katlama ortamı olarak iyi yıkanmış nehir kumu, pit yosunu, sfagnum yosunu, vermikülit veya perlit kullanılır. Kolay temin edildiği için daha çok kum kullanılır. Katlamada kullanılan kum ne çok çamurlaşıp, havalanmayı engelleyecek kadar ince, ne de aralarında fazla boşluk kalarak kurumaya neden olacak kadar iri olmamalıdır.

Katlama ortamının sıcaklığı ve katlama süresi tür ve çeşide göre değişir.

Katlama zamanı; tohumların ekilme zamanı ve katlama süresi dikkate alınarak tespit edilmelidir (Çizelge-1). Aksi takdirde tohumlar erken çimlenir veya ekim zamanı geldiği halde tohum kabukları çatlamamış olabilir. Eğer katlama sırasında tohumlar ekim zamanından önce çimlenirlerse

 

 

 

 

Cizelge-1. Bazı meyve tohumlarının katlama sıcaklığı ve süreleri.

Meyve türü

Katlama sıcaklığı(°C)

Katlama süresi (gün)

Elma

4.4-5.0

60-80

Armut

5

90

Erik

0-4

60-90

Kuş kirazı

1.5

100

Mahlep

2-4

100

Şeftali

5-10

60-100

Zerdali

0-7

21-28

Ceviz

0

55-60

Turunçgiller

(-1)-(-4)

7

Trabzon hurması

10

68-90

Kızılcık

10

120

 

 derhal tohumlar karıştırılır. Böylece 7-10 gün gecikme sağlanır. Katlama zaman kontrol edilir ve nem azalmışsa sulama yapılır.

Katlama üç şekilde yapılır.

Sandıkta katlama: Sandığın büyüklüğü ve sayısı tohum miktarına bağlıdır. Sandığın altında drenaj için birkaç delik açılır. Sandığın tabanına bir kat iyi yıkanmış kaba çakıl ve üzerine katlama kumu konarak yüzey düzeltilir. Kumun üzerine taş çekirdekli meyvelere (şeftali, kayısı, erik, vişne vb.) ait tohumlar birbirine değmeyecek şekilde yan yana dizilerek, yumuşak çekirdekli meyvelere (elma, armut, ayva vb.) ait tohumlar ise serpilerek konur.

Tohumlar kum üzerine sandığın kenarlarından 2-3 kalın kum tabakası cm uzakta kalacak şekilde tohum yerleştirilmelidir. Tohumların üzerine tohum kalınlığının 2-3 katı kadar kalınlıkta bir tabaka kum konur ve düzeltilir. Kumun üzerine tekrar tohum ve onun üzerine de tekrar kum konarak, sandık doluncaya kadar bu işleme devam edilir. Sandık dolunca en üste oldukça kalın bir kum tabakası döşenerek sıkıştırılır. Kuru kum kullanılmışsa, katlama tamamlandıktan sonra süzgeçli kova ile iyice sulanır. Katlama yapılan sandıklar türlere göre değişen sıcaklıklardaki soğuk ortamlara nakledilir

Beton yastıklarda katlama: Özellikle büyük fidanlıklarda uygulanan bu katlama için 50 cm derinlik, 70 cm genişlik ve 3-4 m uzunlukta beton yastıklar hazırlanır. Tabanda drenaj için birkaç delik bırakılır. Deliklerin üzeri farelerin girmesini önlemek için kafesli tellerle kapatılır. Daha sonra sandıkta katlamada anlatıldığı gibi katlama yapılır.

Açıkta toprak yüzünde katlama: Bu katlama şekli az miktarda fidan üretildiğinde uygulanır. Bunun için bahçede devamlı gölgede kalan bir yer seçilir.

 Şekil-2. Açıkta toprak yüzünde katlama.

Toprak üzerindeki bitkiler temizlenir ve zemin sertleştirilir. Katlama için daire şeklinde bir saha işaretlenir. Suyun akmasını sağlamak için dar bir hendek açılır. Beton yastıkta katlamada anlatıldığı gibi katlama yapılır. Yukarı doğru çıkıldıkça yığının çapı daraltılır ve en sonunda yığın koniye benzer bir şekil alır. Yığının tepesine yağmurlardan dağılmaması için bir saksı konur (Şekil-2).

Katlama metodları içinde en başarılı olanı sandıkta katlamadır. Çünkü sandıkta katlamada, sandıkları istenen sıcaklıktaki yerlere nakletmek mümkündür. Halbuki diğer yöntemlerde başarı dış koşullara bağlıdır.

b- Mekanik Yöntem

Bu yöntemin amacı, tohum kabuklarını su ve gazlara karşı geçirgen hale getirmektir. Bunun için tohumlar zımparalanır, eğelenir, çekiç veya mengene ile kırılır.

c- Kimyasal Yöntem

Sert kabuk tohumlarının yapısını değiştirmede bazen asit ve kaleviler de kullanılır. Bu iş için de daha çok derişik sülfirik asit (H2S04), normal potasyum hidroksit (KOH) eriyiği ve hidroklorik asitten (HCL) faydalanılır.

d-Suda Islatma

Bunun amacı kabukların yapısını değiştirmek, çimlenmeyi engelleyici maddeleri yıkamak ve tohum kabuklarını yumuşatmaktır. Suda ıslatma, tohum kabukları yüzünden meydana gelen dinlenmeyi ortadan kaldırır.

 Suda bekletme süresi; elma tohumları için 2 gün, dut ve pikan tohumları için 4 gün olarak önerilmektedir.

1.1.6. Tohumların Ekilmesi

1.1.6.1. Toprağın Ekime Hazırlanması

Tohum anaçlarının yani çöğür ve yozlarının üretilmesinde en önemli hususlardan birisi, anaç yetiştirilecek parselin seçimi ve toprağın ekime hazırlanmasıdır. İyi bir tohum yatağında aranan özellikler şunlardır:

a- Toprak başlangıçta, tohumun çimlenmesini ve anacın büyümesini sağlayacak kadar neme sahip olmalıdır.

b- Toprak tohum için gerekli suyu muhafaza edecek özellikte olmalıdır.

C- Toprağın havalanması iyi olmalıdır.

Tohum ekilecek yerlerde toprağın derin, geçirgen, organik maddeler bakımından zengin ve yeterli derecede kumlu olması gerekir. Böyle topraklarda tohumlar çabuk çimlenirler. Bu topraklar kaymak bağlamazlar ve çabuk tava gelirler. Ayrıca işlenmeleri de kolaydır. Bu yerler yabancı otlardan temiz tutulmalıdır.

Anaç yetiştirmek için ayrılan yerler sonbaharda 50 cm derinlikte işlenir. Bu yerler ilkbaharda kültivatör veya tırmıkla düzeltildikten sonra tohum tavaları 80 cm genişlikte ve 5 m uzunlukta hazırlanır. Hazırlanan tavalara metre kareye 4 kg iyi yanmış çiftlik gübresi verilir ve hemen bellenerek 15-20 cm derinlikte karıştırılır. Bundan sonra tırmıkla düzeltilir. Bu suretle tohum ekilecek yerler hazırlanmış olur.

 

1.1.6.2. Ekim Zamanı

Tohum ekimi, çoğaltılacak bitkinin türüne göre sonbaharda veya ilkbaharda yapılır.

Günümüzde anaç üretiminde katlama hemen hemen terkedilmiş olduğundan, tohumlar Kasım ayında doğrudan doğruya tohum tavalarına ekilirler. Tohumlar kışın yeterince dinlenmiş ve nem almış olarak ilkbahara ulaşırlar ve ilkbaharda havaların ısınmasıyla çimlenirler.

1.1.6.3. Tohum Ekimi

Tohum ekiminde derinlik çok önemlidir. Ekim derinliğinin tayin edilmesinde aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur.

a- Tohumun büyüklüğü,

b-Ekim zamanında toprağın yapısı,

C- Isı, ışık, nem gibi iklim faktörleri.

Çok derin ekim yapılırsa, çimlenme başarısız olabilir. Çünkü meydana gelen fide toprak yüzüne çıkmadan önce tohumdaki depo maddeleri bitmiş olur. Çok yüksek ekim ise tohumun, çabuk kurumaya maruz bulunan toprağın üst kısmında kalmasına neden olur. Dolayısıyla yüzlek ekimde tohum kuraklıktan ve kuşlardan zarar görebilir.

Hafif kumlu topraklarda veya havaların sıcak gittiği dönemlerde en iyisi derin ekim yapmaktır. Buna karşın ağır topraklarda, havalar serin ise bulutlu gittiği dönemlerde yüzlek ekim yapılmalıdır.

Genel bir kural olarak tohumlar kendi kalınlıklarının 2-4 katı derinliğe ekilmelidir. Ancak bu derinliğin ekim yerinin nemli tabakalarına gelmesine dikkat edilmelidir.

Tohumlar ya tohum tavalarına veya doğrudan doğruya aşı parsellerine ekilirler.

a- Tohum Tavalarında Yetiştirme

Birçok meyve türünde çöğürler tohum tavalarında yetiştirilirler. Tohum tavaları genellikle, aralarında 40 cm kadar bir yol bırakılarak 100-120 cm genişliğinde hazırlanırlar. Tavaların uzunluğu işin hacmine göre değişir.

          Her bir tohum tavası 15 cm yükseklik ve 40 cm genişlikte “Tir" denen setlerle birbirinden ayrılırlar.

          Tohum tavası, önceden gübrelenmemiş ise, tavanın her metre kare. si için 5 kg yanmış çiftlik gübresi verilerek toprağa karıştırılır. Tavaların içindeki taş ve yabancı ot kökleri iyice temizlenmeli ve kesekler parçalanmalıdır. Daha sonra tavaların içi tırmık ile düzeltilir ve tesviye edilir.

          Tohumlar, hazırlanmış olan tohum tavalarına toprak tavında iken ekilmelidir. Tohumlar ya sıravari ya da serpme olarak ekilirler. Ancak sıravari ekim, genellikle serpme ekime tercih edilir. Sıravari ekimde ot alınması, kaymak tabakasının kırılması, sulama ve diğer bakım işleri daha kolay olduğundan, çöğürlerin gelişmeleri daha iyi olur ve çöğürlerin sökülmesi daha kolaydır. Ekim yerinin ekonomik olarak kullanılabilmesi için tohumlar yeterli sıklıkta ekilmelidir. Tohumların aşırı derecede sık ekilmesi, tohumların çökerten hastalığına (Pythium spp) karşı eğilimini arttırır ve çöğürlerin gelişmesini yavaşlatır.

          Tohumlar elle veya makine ile ekilirler. Sıravari ekim yapılacaksa, tavanın genişliğine ve istenen sıra arası mesafelere göre ayarlanmış tahta veya demir dişli tırmıklar kullanılır. Bu tırmıklar, tavalar üzerinde uzunluğuna çekilerek, tohumların ekileceği sıralar düzgün bir şekilde ve istenen derinlikte açılırlar.

          Elma, armut ve dut gibi küçük taneli tohumlar, açılan çizgilere elle ekilmeden önce belirli oranda elenmiş ince kumla karıştırılarak istenen ekim yoğunluğu sağlanır.

          Tohumların sıravari ekilmesinde sıra arası ve sıra üzeri mesafeler, tohumun türüne göre değişir. Şeftali, erik, zerdali gibi fazla yan dal yapan meyve türlerinde sıralar arasında 30-35 cm, sıralar üzerinde 15-20 cm aralık bırakılır. Elma, armut, mahlep, kuş kirazı, dut gibi tek sürgün üzerinde gelişen türlerin tohumları ise, sıra araları 20-25 cm ve sıra üzerleri ise 10-15 cm mesafeyle ekilirler.

Ekim derinliği tohumun büyüklüğüne göre değişir. Tohumlar genellikle kalınlıklarının 2-4 katı bir derinliğe ekilirler. Elma, armut, dut gibi küçük tohumlar birbirlerine temas etmeyecek şekilde; erik, şeftali, kayısı, mahlep, kuş kirazı gibi nispeten iri tohumlar ise 4-5 cm mesafe ile ekilirler.

Tohum tavasına atılacak tohumlarda bir örnekliği sağlamak için tohumlar, ekimden önce iyice karıştırılır. Ekilen tohumların üzeri önceden hazırlanmış harç ile (elenmiş koyun gübresi+bahçe toprağı+ince kum) kapatılır ve tahta

baskı ya da çekilir tip loğ taşı ile bastırıŞekil-3. Sonbaharda tohum ekimi

lir. Bu şekilde tohumların toprakla iyi bir yapılmış tohum tavalarının görünüşü. şekilde temas etmesi sağlanır (Şekil-3).

b-Doğrudan Doğruya Aşı ve Terbiye Parsellerine Dikim

Kışın yaprağını döken meyve türlerinin tohumları, özel tohum tavaları yerine doğrudan doğruya fidanlığa, sıralar üzerine ekilirler. Bu yöntem çimlenme yönünden sorun yaratmayan ve çok hızlı büyüme özelliğine sahip şeftali, kayısı, badem, ceviz ile kısmen idris ve eriklerde uygulanır. Bu yöntemde fidanlar bir yıl daha erken elde edilmekte ve şaşırtma yapılmasına gerek kalmamaktadır.

Eğer çöğürler bulundukları yerde aşılanacaksa, sıralar arasındaki mesafe 120 cm olmalı ve tohumlar sıra üzerinde 10 cm aralıkla ekilmelidirler. Zayıf çimlenme gösteren tohumlar, yeteri kadar ve istenen yerlerde çöğür çıkmasını temin etmek için daha sık ekilmelidir. Sik olanlar ise erken dönemde seyreltilmelidir. Büyük tohumlar (ceviz) genellikle 10-15 cm, orta büyüklükteki tohumlar (kayısı, badem, şeftali ve pikan) 7-8 cm ve küçük tohumlar (myrobolan eriği) 4 cm derinlikte ekilirler.

Tohumların ekim derinliği, üzerlerinin harç ile kapatılması, bastırılması tohum tavasında yetiştirmede olduğu gibidir.                                                                                                                                                                Ekim derinliği tohumun büyüklüğüne göre değişir. Tohumlar genellikle kalınlıklarının 2-4 katı bir derinliğe ekilirler. Elma, armut, dut gibi küçük tohumlar birbirlerine temas etmeyecek şekilde; erik, şeftali, kayısı, mahlep, kuş kirazı gibi nispeten iri tohumlar ise 4-5 cm mesafe ile ekilirler.

Tohum tavasına atılacak tohumlarda bir örnekliği sağlamak için tohumlar, ekimden önce iyice karıştırılır. Ekilen tohumların üzeri önceden hazırlanmış harç ile (elenmiş koyun gübresi+bahçe toprağı+ince kum) kapatılır ve tahta

baskı ya da çekilir tip loğ taşı ile bastırıŞekil-3. Sonbaharda tohum ekimi

lir. Bu şekilde tohumların toprakla iyi bir yapılmış tohum tavalarının görünüşü. şekilde temas etmesi sağlanır (Şekil-3).

b-Doğrudan Doğruya Aşı ve Terbiye Parsellerine Dikim

Kışın yaprağını döken meyve türlerinin tohumları, özel tohum tavaları yerine doğrudan doğruya fidanlığa, sıralar üzerine ekilirler. Bu yöntem çimlenme yönünden sorun yaratmayan ve çok hızlı büyüme özelliğine sahip şeftali, kayısı, badem, ceviz ile kısmen idris ve eriklerde uygulanır. Bu yöntemde fidanlar bir yıl daha erken elde edilmekte ve şaşırtma yapılmasına gerek kalmamaktadır.

Eğer çöğürler bulundukları yerde aşılanacaksa, sıralar arasındaki mesafe 120 cm olmalı ve tohumlar sıra üzerinde 10 cm aralıkla ekilmelidirler. Zayıf çimlenme gösteren tohumlar, yeteri kadar ve istenen yerlerde çöğür çıkmasını temin etmek için daha sık ekilmelidir. Sık olanlar ise erken dönemde seyreltilmelidir. Büyük tohumlar (ceviz) genellikle 10-15 cm, orta büyüklükteki tohumlar (kayısı, badem, şeftali ve pikan) 7-8 cm ve küçük tohumlar (myrobolan eriği) 4 cm derinlikte ekilirler.

Tohumların ekim derinliği, üzerlerinin harç ile kapatılması, bastırılması tohum tavasında yetiştirmede olduğu gibidir.

Fidanlıkta yetiştirilen çöğürler, daha kuvvetli gelişme gösterdiklerin. den o yılın Temmuz ayından itibaren aşılanabilir duruma ulaşırlar.

Bu yöntemin en önemli sakıncası ceviz, badem ve kayısı gibi kazık kök yapan türlerin köklerini kolayca geliştirmeleri ve saçak köklerin az oluşmasıdır. Bu çöğürlerin sökülmesi zor olduğu gibi, tutma oranları da düşük olur. Bu türlerde anaç elde edilmesinde iyi bir saçak kök teşekkülü için ağır-killi topraklar yerine kumlu-tınlı topraklar tercih edilmelidir.

Kayısı, şeftali, mahlep ve erik meyve türlerinde tohumların doğrudan doğruya aşı parsellerine ekilmesinde bir zorunluluk yoktur. Ancak badem ve ceviz gibi sert kabuklu meyve türlerinde bu yöntemin uygulanması zorunludur. Çünkü kazık kök yapan bu türler, tavalarda yetiştirildikten sonra aşı parsellerine şaşırtıldıklarında fidanlarda tutma oranı çok düşmektedir.

1.1.7. Tohum Tavalarında Bakım İşleri

Tohum tavalarına ve doğrudan doğruya aşı ve terbiye parsellerine ekilen meyve tohumları ile sulama suyu, rüzgar ve gübrelerle toprağa taşınmış olan yabancı ot tohumları çimlenerek toprak yüzüne çıkarlar. Bu durumda tavalar düzenli olarak gözden geçirilerek devamlı bir şekilde ot alınır. Ot alma işlemi kesinlikle geciktirilmemelidir. Birinci ot alımından sonra tohumlar iyice çimlendiğinde tavaların sulanmasına başlanır. Sulamaya, ihtiyaca göre düzenli olarak devam edilir. Tohum tavaları topraktaki nem durumuna göre 7-20 gün aralıklarla sulanmalıdır. Sulama; ne bitkiler susuzluktan soluncaya kadar geç yapılmalı, ne de fazla sudan sararacak derecede sık yapılmalıdır.

Her sulamadan sonra tohum tavaları çapalanarak toprak yüzündeki kaymak tabakası kırılmalı gevşetilmeli ve bu arada yeniden çıkan yabancı otlar varsa alınmalıdır.

 Şekil-4. Vegetasyon döneminde tohum tavalarının görünüşü.

 İkinci veya üçüncü çapa yapılırken tohum tavalarındaki genç çöğürler de gözden geçirilerek gerekli seyretmeler yapılmalıdır (Şekil-4).

Genç bitkiler zararlılardan daha çok zarar görürler, büyümeden kalırlar ve ölürler. Bu nedenle zararlılarla mücadeleye tohum tavalarında esaslı bir şekilde devam edilmelidir.

1.1.8. Çöğürlerin Sökülmesi

Tohum tavalarında yetişen çöğürler, sonbaharda yaprak dökümünden sonra, gelişmenin durduğu dönemden itibaren sökülmeye başlanır. Söküm işlemi erken ilkbaharda vegetasyon başlamadan önce bitirilmelidir. Elma gibi yapraklarını çok geç döken türlerde zorunlu yaprak dökümü uygulanır.

Çöğürler, traktörle çekilen söküm aleti veya belle sökülürler. Söküm esnasında hava rüzgarlı, yağmurlu olmamalı, toprak da tavında olmalıdır. Çöğürler sökülürken gerek kök, gerekse gövde ve dalları üzerinde fazla yara ve bere açılmamasına dikkat edilmelidir.

1.1.9. Anaçların Hendeklenmesi

Tohumdan elde edilen çöğürler ile vegetatif olarak elde edilen klon anaçları bir araya getirilerek hasattan sonra aşı parsellerine şaşırtılıncaya kadar demetler şeklinde hendeklenirler. Bu demetler hazırlanmış olan hendeklere dizilerek üzerleri ve yanları kum ile doldurulur ve üzerine de toprak atılarak kapatılır. Dikim zamanı (Şubat-Mart) hendekler açılarak çöğürler çıkarılır ve yerlerine şaşırtılır. Hendeklemede anaçların 5-10 cm lik kısmı dışarıda bırakılır. Hendekleme esnasında tür ve çeşitlerin karışmasına meydan verilmemelidir.

1.1.10. Anaçların Tuvaleti

Kış aylarında arazide iş olmadığı veya hava şartlarından dolayı araziye çıkılamadığı durumlarda, hendeklenmiş olan anaçlar “tuvalet” denilen işleme tabi tutulur.

                     Tuvalet; anaçların fazla ve yaralı köklerinin kesilmesi, üst tarafta tepelerinin uygun bir yükseklikten budanması ve eğer varsa yan dalların dipten çıkarılmasıdır.

                     Bu amaçla kazık kök boyun noktasından itibaren 4 parmak (8-10 cm) aşağıdan, yan kökler de 3-4 cm uzunluğunda kesilirler. Yaralı kökler yara yerinin üzerinden, hiç işe yaramayan kökler ise dipten kesilirler.

1.1.11. Anaçların Boylara Ayrılması

Anaçlar kök boğazının 7-10 cm yukarısından bir kumpasla ölçülerek çapları (gövde kalınlığı) 8-12 mm olanlar 1. boy, 5-8 mm olanlar II. boy ve 5 mm'den az olanlar da ıskarta olarak ayrılırlar. Iskartaya ayrılan anaçlar ya imha edilir veya uygun bir yere şaşırtılarak bir yıl daha gelişmeye bırakılırlar. I. ve II. boy olarak ayrılan anaçlar 100'lük demetler haline getirilir ve her bir demetin üzerine anacın türü, çeşidi ve boyunu belirten etiketler takılarak hendeklenir.

Tuvalet; anaçların fazla ve yaralı köklerinin kesilmesi, üst tarafta tepelerinin uygun bir yükseklikten budanması ve eğer varsa yan dalların dipten çıkarılmasıdır.

1.2. Anaçların Aşı Parsellerine Nakli

Tohum tavalarından veya vegetatif anaç üretme parsellerinden söküldükten sonra boylara ayrılan ve hendeklenen çöğürler ve klon anaçları aşılanmak üzere aşı parsellerine nakledilirler. Bu işleme şaşırtma, göçürtme veya repikaj denir. Çöğürlerin aşı parsellerine şaşırtılmasında dikkat edilecek en önemli husus, aynı çeşit ve boydaki çöğürlerin bir araya getirilmesidir. Bu yapılmazsa aşılama ve söküm işleri karışır ve işlerin düzeni bozulur.

Anaçlar aşı parsellerine düzenli sıralar halinde dikilmelidir. Bu takdirde fidanlıkta yapılacak sulama, çapalama, aşılama, ilaçlama ve fidan sökümü gibi işler kolaylaştırılmış olur.

                     Şaşırtma, iklimi sıcak ve ilik olan yerlerde sonbaharda, kışları sert olan yerlerde ise ilkbaharda yapılmalıdır.

                     Anaçların şaşırtılmasında sıralar arasında toprak işleme aletinin iş genişliğine bağlı olarak 60-130 cm, sıralar üzerinde ise türün gelişme ve dallanma durumuna göre 20-30 cm arasında mesafe bırakılır.

                     Dikimden sonra anaçlara boğaz verilir ve toprağın durumuna göre hemen can suyu verilir. Bundan sonra ihtiyaca göre sulamaya devam edilir. Her sulamadan sonra bitkilerin araları çapalanır.

                     Aşı parsellerine şaşırtılan anaçlara yıl boyunca sulama, çapalama, ilaçlama ve gübreleme uygulanır.

Tohum tavalarından veya vegetatif anaç üretme parsellerinden söküldükten sonra boylara ayrılan ve hendeklenen çöğür ve klon anaçlarının aşılanmak üzere aşı parsellerine nakledilmesine şaşırtma, göçürtme veya repikaj denir.

1.3. Anaçların Aşılanması

1.3.1. Aşı Zamanı ve Anaçların Aşıya Hazırlanması

Elma, armut ve ayva gibi yumuşak çekirdekli; şeftali, erik, kayısı, mahlep ve kuş kirazı gibi sert (taş) çekirdekli ve badem gibi sert kabuklu meyve türlerine ait anaçlar Temmuz ayından itibaren durgun göz aşısı metodlarından "T(kalkan) göz aşısı" ile; ceviz gibi sert kabuklu anaçlar ise bölgelere göre değişmekle beraber genellikle Ağustos ayından itibaren yine durgun göz aşısı metodlarından "yama göz aşısı"ile aşılanırlar. Dut çöğürlerine ise ertesi yıl ilkbaharda vegetasyon başlangıcında kalem aşılarından "gaga aşısı” uygulanır.

Durgun göz aşılarında, aşı zamanından yaklaşık 2-4 hafta önce. anaçların topraktan itibaren en az 15-20 cm'lik kısımlarında gövdeden çıkmış olan yan sürgünler ve yapraklar dipten çıkarılır. Yine aşılara başlamadan önce anaçlar ve aşı kalemi alınacak damızlık ağaçlar aşıdan 710 gün önce iyice sulanırlar.

1.3.2. Aşı Kalemlerinin Alınması, Hazırlanması ve Muhafazası

Aşı kalemleri rastgele ağaçlardan alınmamalı, yetiştirilecek çeşidin yüksek verimli, kuvvetli ve sağlam olan ağaçlarından alınmalıdır. Çoğaltma ile çok çabuk bulaştıklarından hastalıklı (virus, bakteri, mantar) ağaçlardan kalem almaktan kaçınmalıdır. Kalemler, daha çok meyveye yatmış ağaçlardan alınmalıdır. Çok sayıda fidan yetiştiren büyük fidanlıklarda, bir çeşide ait damızlık, ihtiyacı karşılayacak derecede kalem almaya yetmezse, bu damızlık ağaçların bir kısım dallarında kısa budama yapılarak ağaçlarda sürme arttırılır. Böylece bir ağaçtan alınacak kalem sayısı arttırılmış olur. Ayrıca kalem damızlıklarının bulunduğu parsellerde toprak işleme, sulama, gübreleme, budama işlerinin zamanında ve yeterince yapılmasına dikkat edilmelidir.

                     Aşı kalemleri, bir yaşında olmalıdır. Bazı türlerde (incir, zeytin) 2 yaşIı dallar uygun ise de, 2 veya daha yaşlı kalemlerin kullanılmasından mümkünse kaçınmalıdır.

                     Aşı kalemleri ağaçların en fazla güneş gören taraflarındaki dallarından alınmalıdır. Bu dallardaki sürgünler kuvvetli ve pişkinleşmiş olup, iyi kalem olurlar. Gölgede ve ağacın tacı içinde kalan sürgünler, genellikle iyi pişkinleşmezler. Böyle sürgünlerin gözleri arasındaki mesafeler uzun ve dokuları daha gevşek olur. Obur dallar da gölgede kalmış sürgünler gibidirler. Bunlara yapılan aşılar tutmadığı gibi verimleri de az olur. Ağacın dibinden çıkan piçler ve dip sürgünleri de alınmamalıdır. En iyisi, güneye bakan ve tacın dış tarafında bulunan dallardan kalem almaktır.

                     Kalemin üzerindeki gözler sağlam olmalı ve gözle görülebilmelidir. Üzerinde çiçek tomurcuğu bulunan kalemler alınmamalıdır. Genellikle, sürgün gözleri dar ve sivri uçlu, çiçek tomurcukları ise yuvarlak ve şişkindir.

                     Aşı kalemi olarak kullanılacak sürgünlerin çapı 8-12 mm, boyu ise 60-90 cm olmalıdır. Aşı kalemleri bu sürgünlerin ortalarından alınmalı, sürgünlerin dip ve uç kısımları atılmalıdır.

                     Kalemler aşı zamanına göre, ya ağaçlarda yapraklar döküldükten sonra (ağaçlar uyuma halinde iken) veya yazın yeşil bir halde iken (yapraklı) kesilirler. En iyisi kalemleri kullanılacakları zaman kesmek ve hemen kullanmaktır. İlkbaharda yapılacak kalem aşılarında, kalemlere su yürümesini önlemek için, kalemler ağaçlarda gelişme tamamen durduktan ve ağaç tam uykuda iken kesilirler. Kesilen kalemlerin kurumasını önlemek için, kalemler 50 veya 100'lük demetler halinde bağlanır ve nemli perlit içersinde muhafaza edilirler. Kalemler, 3-4 hafta için 0-4°C'de, 1-3 ay için 0°C'de nemli bir ortamda (perlit, talaş, pit yosunu), en iyisi soğuk hava depolarında muhafaza edilmelidir.

                     Göz aşıları için yazın alınacak kalemlerde gözlerin iyice teşekkül etmiş olmalarına dikkat edilmelidir. Yazın kesilen kalemler hemen kullanılmalıdır. Kesilen kalemlerin yaprak ayaları koparılır ve kalemin tepesi kesilir. Bu kalemlerin üst ve alt ucundan alınan 2-3 göz aşıda kullanılmaz.

                     Aşı kalemleri, aşıya başlamadan önce içinde bir mantar (fungusit) ve bir böcek insektisid) ilacı bulunan ilaçlı suya daldırılarak bakteri ve zararlılara karşı ilaçlama yapılmalıdır.