Kivide Su Tüketimi ve Sulama Sistemleri: Actinidia kültüründe en kısıtlayıcı etmenlerden birisi su isteği ve düzenli su ama zorunluluğudur. Başka türlerle karşılaştırıldığında kivinin toprak alt organlarının hacim ve ağırlık olarak, toprak üstü organlarına göre zayıf olduğu görülür. Bir bitkinin 20-30 m2 alan kapladığı, toplam yaprak alanının da 50 m2'e ulaşabildiği düşünülürse su tüketiminin neden fazla olduğu anlaşılır. Öte yandan köklerinin yüzlek oluşu da dikkate alınırsa yetiştiricilikte uygun ve yeterli sulamanın önemi ortaya çıkartır.
Actinidia doğal yetişme alanı olan Doğu Çin'de vegetasyon döneminde 1200-1600 mm yağış alan yörelerde yetişir. Dünya'da sulanmadan yetiştirildiği belki de tek yöre ise Yeni Zelanda'da Plenty Koyu'dur. Bu yöre ise yılda 1200 mm'nin üzerinde yağış alır.
Yıllık su tüketimi, iklim (oransal nem ve sıcaklık), bitki yaşı, toprak yapısı gibi etmenlere bağlıdır. Akdeniz ikliminde yıllık su tüketimi 1000-1200 mm civarındadır. Bunun bir kısmi yağışlarla karşılansa bile önemli bir kısmi sulama ile karışlanmalıdır. Genel bir ilke olarak topraktaki kullanılabilir suyun %30-40 bitki ta rafından alınınca sulama yapılmalıdır (Xiloyannis ve Galliano 1988)
Su yetersizliği durumunda yaprakların fotosentez faaliyeti azalır. Yapraklar kıvrılır, sertleşir ve kenarlarda kurumalar başlar. Genç bitkilerde yaprak sapının sürgünle yaptığı açı genişler, yapraklar sarkar. Verim yaşındaki bitkilerde su yetersizliği sonucu meyveler küçük kalır, sürgünler yeterli uzunluğa ulaşamaz, bitkinin normal canlı ve gür gelişimi engellenmiş olur. Odunlaşma erken başlar Hafif ve süzek topraklarda sulamada 8-10 günlük gecikme özellikle genç bitkilerin zarar görmesine, hatta kurumalarına yol açar.
Belirtilen nedenlerle kivi yetiştiriciliğinde ilk önce düşünülmesi gereken konulardan birisi yeterli miktarda, uygun kalitede su temini ve uygun bir sulama sisteminin kurulmasıdır. Uygulanacak sulama şekli veya sisteminin seçiminde maliyet, iklim (yağış ve buharlaşma, sıcaklık, hava nemi), toprak yapısı (geçir- genlik, derinlik), kullanılabilir su miktarı gibi etmenler rol oynar. Çeşitli ülkelerdeki yetiştiricilikte ilk yıllarda değişik sulama sistemleri uygulanmıştır. Ancak son yıllarda her ülkede uygun sulama sistemine doğru bir geçiş olmaktadır. Kivi yetiştiriciliğinde uygulanan sulama şekilleri ve sistemleri şu şekilde sıralanabilir
1. Salma veya karık usulü sulama: Suyun toprak üzerinde akış yolu ile bitkiye ulaştırılması ve kök bölgesine kadar sızmasının sağlanmasıdır. Bu usulde toprağın su içeriği dalgalanma gösterir. Önce fazla su olduğu halde, sulama aralığı sonlarına doğru toprak kurur. Bu şekilde düzensiz sulama bitki gelişmesini olumsuz etkiler su kullanımı fazla olur. Geniş bahçelerde uygulanması güç olur yandan salma sulama ile bitkilerin kök boğazının Islanması, bu bölgede topraktan bulaşan fungal ve bakteriyal hastalıkların ortaya çikmasına yol açar. Bu az sayıda bitkinin olduğu ve sakıncalarını giderecek önlemler alındığında uygulanabilir.
2. Üstten Yağmurlama: Bitkinin yaprak alanının üstünden yapılacak yağmurlamada her tarafa eşit su verilir ve su dağlımı eşit olur. Ortamın oransal nemimde yükselir. Ancak bu şekilde yağmurlama kivi sulamasında uygun bir sistem değildir. Her sulamada yaprakların, meyvelerin ve kök boğazının Islanması çürükçül mantarların gelişmesi için uygun bir ortam oluşturur. Özellikle Botrytis gibi meyve çürüklükleri artar. Su darbeleri nedeni ile yapraklarda ve özellikle meyvelerde mekanik zararlanmalar oluşur, yaprakları yırtılır. Bu sistemde su kullanımı fazla olur. Öte yandan sulama başlıkları taç üstünde 12-16 m aralıklarla yerleştirildiği ve belirli bir basınç gerektirdiği için sistemin maliyeti de yüksektir
3. Kivide Damlama Sulama Sistemi: Son yıllarda sebze ve çiçek seraları ile meyve bahçeleri ve bağlarda giderek kullanımı yaygınlaşan bir sulama sistemidir. Bu sistem de toprak üzerinde veya yüksekte bulunan borulardan, su damlalar halinde toprağa akar. Suyun kısıtlı olduğu yerlerde tercih edilmektedir. Ayni zamanda tuzluluk sorununu azaltır. Toprak yüzeyi sıra aralarında kuru kaldığından yabancı ot çıkışı ve gelişmesi az olur. Kök bölgesi sürekli olarak aynı su kullanım seviyesin de tutulabilir. Bu sistemde yüzey akışı ve buharlaşma az olduğundan meyilli arazilerde tercih edilmektedir.
Damlama sulama sisteminde filtreler, taşıyıcı lateral borular gibi tesis rafları fazladır. Sistemin çalışması 0,5-2,5 atmosfer basınca ihtiyaç vardır Belirli aralıklarla bakim gerektirir.
Kivi yetiştiriciliğinde, hava oransal neminin çok düşük olmadığı yörelerde başarı ile kullanılabilir. Damlama memeleri ilk yıl gövdeden 20 cm uzakta olmalıdır. İkinci yıldan sonra kökler gelişeceği için damlama memeleri gövdenin yanından ve gövdeden 0,5 m uzaklıkta olmalıdır. Geçirgen topraklarda 1 er m Aralıklarla 2 damlatıcı daha bulundurulmalıdır. Sistemin sulama buharlaşma, toprak yapısı, bitki yaşı gibi etmenlere göre değişir.
Sulama süre aralığı konusunda çok genel bir fikir vermek gerekirse alüviyal topraklarda, verim yaşındaki bitkilere her gün veya gün aşırı 4-10 saat sulama yapmak gerekmektedir.
Ortalama olarak yaprak alanının her m2'si için günde 5 litre su hesaplanmalıdır. Örneğin 40 m2 yaprak alanı olan bir Hayward bitkisi günde 400 litre su tüketir. Bu durumda 1 dekar için günlük su tüketimi 10 ton olur. Mayıs eylül dönemini kapsayan 5 ay için bir dekardaki su tüketimi 1500 m3 olur. Bu miktarın bir kısmı toprakta tutulan yağmur suyu ile karşılansa da önemli kısmi sulama suyu olarak karışlanma durumunda olacaktır.
Damlama sulama sistemlerinde kullanılan damlatıcılar saatte 4-6 litre su verirler. Damlatıcı sayısı buna göre ayarlanmalıdır.
Çok geçirgen (kumsal) topraklarda damlama sulamadan beklenen yarar sağlanamaz. Çünkü su yanlara dağılmadan hızla aşağıya süzülür.
Bu sistemde kök boğaza kuru kaldığından topraktan bulaşan mantari hastalıkların enfeksiyon ve zararı az olur.
Bazı damlama sulama sistemlerinde su ile birlikte sıvı gübre de verilebilmektedir.
Kivide Alttan Yağmurlama Sulama Sistemi: Bu sulama sisteminde yapraklar ıslanmaz, ancak su yaprak seviyesinin altından toprağa doğru yağmurlama olarak verilir. Bu sistemde toprağa verilen su düşük debili ince yağmur şeklinde verildiğinden suyun toprağa sızması kolay olur. Yüzey akışı olmaz. Aynı zamanda su, sulanan her alana eşit miktarda dağılır. Alttan yağmurlama (undervine sprinkler) sisteminin diğer bir önemli üstünlüğü ortamın oransal nemini yükseltmesidir. Hem toprak yüzeyinin Islak olması, hem de suyun yüksekten ince yağmur şeklinde akışı nemi artırır. Yurdumuzun Karadeniz Bölgesinin dışında kalan alanlarında yaz ayları içinde havanın oransal nemi %40-60 Lara düşer. Bu durumda yapraklardan su kaybı çok artar. Toprakta yeterli su olsa bile, kökler su kaybını karşılayamaz. Bu durumda susuzluk belirtileri görülür. Alttan yağmurlama sistemi bu gibi sıcak ve kurak zamanlarda hem ortamın nemini artırır, hem de serinletir, ısıyı düşürür. Actinidia yetiştiriciliğinin yaygın olduğu Kaliforniya, latayla, Güney Afrika gibi ülkelerde önceleri damlama sulama sistemleri kurulmuş olmasına karşılık, son zamanlarda, bunların çoğu alt yağmurlama ile birleştirilmiştir. Alt yağmurlama sisteminde, direk ve hereklere bağlanarak yerden 1 m yük sekte bir sıra tel çekilir Sulama başlıklarını taşıyan tarla içi su borusu bu tele tutturulur. Yağmurlamayı yapan başlıklar da su borusuna takılıdır. Su borusu toprak üzerinde de olabilir. Bu durumda yağmurlama başlıkları yukarıda bulundurulur. Sistem 2-5 atmosfer basınç altında çalışır. Bir başak saatte 40-60 litre su verir. Bir püskürtme memesinin Islatma çapı basınca göre 3-5 m arasında olur.
Kivide Birleşik Sulama Sistemi: Actinidia sulamasında önerilen en uygun sistem damlama ve alttan yağmurlamanın birlikte uygulandığı sistemlerdir. Böylece damlama ile toprağa istenildiği kadar su verilir, ortamın nemi yükseltilir, kök boğazı kuru kalir. Bu durum topraktan bulaşan mantari hastalıklardan korunmada önemli dir. Hem damlama memeleri hemde yağmurlama başlıkları aynı basınçla kapatılabilir ilkbahar sonu veya yaz başında yağmurlama birimleri kör tapalarla kapatılarak yalnız damlatıcılar çalıştırılabilir. Bu sistemde de su ile birlikte kontrollü olarak sıvı gübre de verilebilir. Türkiye'de belirtilen damlama ve yağmurlama (mini sprink) sistemleri kolaylıkla temin edilebilmektedir.