A- A+

Kivinin Gübreleme İşlemleri

Kivide Gübreleme: Genel olarak Actinidia gübre isteği ve gübrelemesi, diğer çok yılık kültür bitkilerine benzer. Toprak derinliği ve yapısı uygun olduğu takdirde kökler yanlara ve derinlere dağlar. Bol saçak kök yaptığı için de toprağı sömürme gücü fazladır. Bununla birlikte toprakta bazı mineral maddelerin eksik olduğu durumlarda da eksiklikten ortaya çıkan arazlar diğer türlere göre daha çabuk görülür. Sürgün gelişmesinin (vegetatif) ve çiçek oluşumunun (generatif)kuvvetli ve bol oluşu sulamada olduğu gibi gübrelemede de özel bir dikkat ve uygulama gerektirir.
        Köklerin topraktaki mineral maddeleri alabilmesi için toprakta yeterli suyun da bulunması gerekir. Yeterli ve uygun su (yağmur veya sulama) olması durumunda bitki topraktan iyi beslenir. Aksi halde susuzluk belirtileri ile birlikte beslenme bozuklukları da ortaya çıkar.
 Azot, bilindiği gibi vegetatif gelişme için gereklidir. Normal sürgün uzunluğu ve yaprak gelişmesi ile yaprakların rengi azot beslenmesinin göstergesidir.    Fosfor, gözlerdeki ayırım, çiçek oluşum ve olgunlaşması ile meyve miktarı üzerine doğrudan etkilidir.   
 Potasyum da meyve yapısı ve kalitesini doğrudan etkiler.

Makro besin elementleri yanında bitkinin mikro elementlere de ihtiyaç vardır. Toprakta bunların da yeterli düzeyde ve alınabilir formda bulunması gerekir. Mikro elementler birçok fizyolojik ve biyokimyasal olayda rol oynarlar. Çok az miktarlarda alınmalarına karşın etkileri büyük olabilir.

Gübrelemede esas bitkinin topraktan aldığı bütün elementleri en az al indiği miktar ve alınabilir formda olmak üzere toprağa geri vermektir. Bunun içinde bitkinin meyve, sürgün ve yaprak olarak bir yılda topraktan kaldırdığı bütün besin maddelerinin bilinmesi gerekir. Yapılan araştırmalara göre bir dekar, 7 yaşındaki bahçeden 2 ton meyve, 730 kg yeşil budama ve 750 kg kış budama artığı alınması durumunda topraktan alınan makro besin maddeleri şu miktarlarda olmaktadır (Testolin ve Crivello 1987'den hesaplanmıştır ve değerler saf madde olarak verilmiştir):

Bitki topraktan makro besin elementleri yanında mikro elementler de kaldırır. Bunların toprakta yeterli olmaması durumunda gübreleme ile alınan miktar kadar toprağa verilmesi gerekir. Topraktan, 1 ton meyve ile kaldırılan mikro besin elementleri şöyledir.

Yeni Zelanda'da yapılan bir araştırmada 5 yaşlı bir bahçenin, yılda 1 dekar dan 14,1 kg N, 19 kg P2O5, 16,9 kg K2O, 16,1 Ca, 2,8 kg Mg, 3,2 kg S ve 0,2 kg Na kaldırdığı saptanmıştır (Buvalda 1987).

 

Görüldüğü gibi kivi organik madde ve makro besin maddeleri yönünden oldukça zengin topraklar ister. Besin elementlerinden P ve Ca çiçeklenmeden 20 gün sonra ihtiyaç başlar ve 80-100 gün sonra en yüksek olur. Demir ve Bor ise en çok çekirdek oluşum devresinde kullanılır. Çinko ve manganez de çiçeklenmeden yaklaşık 50 gün sonra en yüksek seviyede kullanılır.

 Bitkilerin beslenmesinde toprakta gerekli bütün elementlerin yeteri kadar bulunmasının yanında, bunların bitki tarafından alınabilir yapıda olmaları da önemlidir. Toprakta bulunmasına karşılık çeşitli nedenlerle (çözünmeyen formda olmaları, bağlılık, susuzluk gibi) alınamamaları eksiklik belirtileri gösterir. Bunun için yaprak ve hatta meyve analizleri ile bitkilerin topraktan alabildikleri ve bünyelerinde bulundurdukları besin maddeleri belirlenir. Pratik olarak ve çoğunlukla yaprak analizleri, uygulanan yoldur.
             

Yaprak analizleri ile bulunan değerler belirtilen sınırlar arasında ise bitkilerin beslenmesinde bir sorun olmayacaktır. Aksi takdirde gizli veya açık, eksiklik veya fazlalığından ileri gelen etkiler söz konusu olacaktır.    

Gübreleme dikim öncesi yapılan taban veya temel gübreleme ile verim yaşında yapılan yıllık gübreleme olarak iki bölümde incelenebilir.

Yaprak analizinde örnekler, bitki beslenmesinin en kritik olduğu dönemde ve en kritik yerden alınır. Bu da çiçeklenme dönemi ve ilk çiçeklerin karşısında bulunan yapraktır. Yaprak analizleri de buna uygun yapılır.

Verim yaşındaki bir bitkide yaprakta bulunması gereken besin elementlerinin alt ve üst sınırları şu şekilde belirtilmektedir. Testolin Crivello 1987.

Temel ya da taban gübreleme dikimden önce bitkinin uzun yıllar gübre isteğini karşılamak amacı ile yapılan gübrelemedir. Toprak hazırlığı sırasında kök bölgesinin altına verilen gübre zamanla suda eriyerek toprağın derinliklerine iner. Kökler de gelişerek yan ve aşağıya doğru gelişeceğinden gübrelerden sürekli olarak yararlanabilir.

Taban gübrelemesinde suda zor eriyen fosforlu gübreler (P2O5 içeren triple ya da adi superfosfat), potasli gübreler (K2O içeren potasyum sülfat) ve organik gübreler kullanılır. Suda kolay eriyerek yıkanan azotlu (N içeren) gübreler taban gübrelemesinde kullanılmaz. Bunlar (Amonyum sülfat, amonyum nitrat ve üre) yıllık olarak uygulanır.

Potasli ve fosforlu gübreler 30-50 cm derine verilir. Temel gübrelemede tarlanın her yanına toprağın durumuna göre dekara 20-30 kg P2O5, 15-20 kğ K2O verilmelidir. Temel gübreleme olarak verilecek çiftlik gübresi (organik gübre) miktar dekara 4-6 ton olmalıdır.
 

Actinidia, hızlı vegetatif ve generatif gelişmesine bağlı olarak, besin maddelerine her yıl artan miktarlarda ihtiyaç gösterir. Bu yüzden bitki yaşı ilerledikçe de gübre miktarları da verilecek gübre belirlenmesin esas, yaprak ve toprak analizleri olmalıdır. Bununla birlikte orta verimlilikteki topraklarda dikim yılından başlamak üzere bitki başına aşağıda belirtilen miktarlarda kimyasal gübre verilmesi esas olarak alınabilir (G. ve G. Zuccherelli 1985);

 

Başka bir yol da şu şekilde periyodik gübrelemedir.

 

Azot(N)                       Her yıl              10-20 kg dekar

Fosfor  (PO)              İki yılda bir         12-15 kg dekar

Potas    (KO)             İki yılda bir         15-25 kg dekar

Çiftlik gübresi             üç yılda bir 3-4 ton/dekar.


             Bitkilerin besin isteklerinin karşılanmasında gübrelerin veriliş şekli ile veriliş zamanları önem taşır. Uygun olmayan form ya da şekillerde yapılacak gübrelemeden beklenen yarar tam sağlanamaz, hatta ters etkiler görülebilir. Azotlu gübreler çoğunlukla üre veya pH'nin yüksek olduğu topraklarda pH i (düşürmek için) amonyum sülfat olarak verilmelidir. Prensip olarak azotlu gübrenin 2/3'ü mart içinde kalan 1/3'ü de mayıs sonunda (çiçeklenme bitiminde) toprağa verilmelidir. Azotlu gübreler toprak kuru ve bitkiler susuz ise verilmemelidir. Aksi halde toprağa karıştırılan gübre kökleri yakar. Gübreler nemli toprağa verilmeli ve arkasından toprakla karıştırılmalıdır.
        Potas ve fosforlu gübreler sonbaharda veya şubat içinde bir defada kök bölgesine verilmelidir. Yüzeye verilecek gübrelerin köklere inişi zaman alacağı gibi (bu gübreler suda yavaş erirler) yüzey akışları ile kayba uğrarlar. Gübreler gövdeden belli uzaklıkta toprağın 20-40 cm derinliğine verilmelidir. İkinci ve üçüncü yaşlarda gövdenin 0,5 m uzağına verilen gübreler yaş ilerledikçe daha uzağa verilir.
           Damlama veya yağmurlama sistemlerinin bulunduğu bahçelerde, bu sistemlerde kullanılmak üzere hazırlanmış, SIVI haldeki gübreler kullanılabilir. Yaprak ve toprak analizlerine göre sulamalarla belirli miktar sıvı gübreyi veren sistemler geliştirilmiştir.
        Mineral madde eksikliklerinin ve topraktan yapılacak uygulamalardan uzun sürede sonuç vereceği durumlarda yaprak gübreleri uygulamalarından olumlu sonuçlar alınır.