Online Kataloğumuzu Hemen İncelemek İçin Lütfen Tıklayınız.
2.4. Aşı İle Çoğaltma
Meyve ağaçlarının çoğaltılmasında en çok kullanılan yöntemdir.
Aşı, bir bitkiden alınan aşı kalemi veya aşı gözlerinin, bir anaç üzerine taşınması ve yerleştirilmesi işlemidir. Yeni bitkinin üst kısmını ve tacını meydana getirecek kısma "Kalem", alt kısmını ve kökünü meydana getirecek kısma "Anaç" denir. Kalem ve anaç birbiri ile kaynaşarak tek bir bitki halinde hayatlarına devam ederler. Anaç, tohumdan yetiştirilebildiği gibi, çeliklerin köklendirilmesiyle de elde edilir. Kalem ise üretmek istediğimiz meyve çeşidini üzerinde bulunduran bir veya birden fazla gözü kan sayan bir dal parçasıdır.
Meyve türleri tohumla çoğaltıldıklarında zamanla yozlaşma görülür. Bu nedenle çelik, daldırma vb. gibi daha kolay ve daha basit vegetatif çoğaltma yöntemleriyle doğrudan doğruya kendi kökleri üzerinde çoğaltılması mümkün olmayan türler aşı ile çoğaltılırlar.
Bir tür içersindeki farklı çeşitler birbirine kolayca aşılanırlar. Örneğin; Ankara, Akça, Mustafabey armut çeşitleri birbirleri üzerine kolayca aşılanabilirler. Oysa; badem ve kayısı aynı cinsin türleri olmalarına rağmen birbirleri üzerine başarılı olarak aşılanamazlar. Yine aynı durum elma ve armut için de geçerlidir. Armut, ayva üzerine başarı ile aşılanmakta ancak armut üzerine ayva iyi netice vermemektedir.
Aşılar, aşı için kullanılan beden parçasına, uygulama zamanına ve tekniğine göre, "Göz" ve "Kalem" aşıları olmak üzere ikiye ayrılır.
Göz ve kalem aşıları da aşağıdaki gibi sınıflandırılır.
- İlkbahar (erken sürgün) göz aşısı
- Haziran (geç sürgün) göz aşısı
b-Durgun göz aşısı
Uygulanan göz aşısı metodları şunlardır:
a-T aşısı (kalkan aşı)
b- Ters T aşısı
d- Flüt göz aşısı
e-l göz aşısı
f-Yongalı göz aşısı
g- Boru (bilezik) göz aşısı
2. Kalem Aşıları
a-Yarma aşı
b- Gaga aşısı (torba, çuval, kese aşısı)
C- Makine aşısı
2.4.1. Göz aşıları
Göz aşıları meyve fidanı üretiminde en çok kullanılan aşı grubu olup, vegetasyon (aktif büyüme) döneminde uygulanır. Göz aşıları yapıldıkları zamana göre, durgun ve sürgün aşı olmak üzere ikiye ayrılır.
Göz aşıları, altında odun dokusu bulunan veya bulunmayan küçük bir Kabuk parçası ile bunun üzerinde bulunan tek bir gözle yapılır. Sadece yongali göz aşısı metodunda, kabuk parçasının altında odun dokusu bulunur.
Göz aşılarının yapılması, anaç ve aşı kalemlerinin “kabuk vermesi ne" bağlıdır. Bu periyod, ilkbaharda aktif büyüme ile başlar ve sonbahar da büyümenin sona ermesiyle biter.
Göz aşılarının diğer aşılara göre üstünlükleri şunlardır:
1- Göz aşıları kurşun kalemi kalınlığındaki anaçlara bile yapılabildiğinden, anacın kalınlaşması için beklemeye gerek yoktur.
2- Her anaca bir tek göz takıldığından, az kalem kullanılır.
3- Anaçta çok az yara açıldığından, aşının tutması, diğer aşılara göre daha kolay olur. Aşı randımanı %80-95 arasında değişir.
4- Aşı tutmadığı takdirde, aynı yıl içinde anaç üzerine birkaç defa da. ha göz takmak mümkün olur.
5- Göz aşısından meydana gelen sürgünler, diğer aşılara göre, daha düzgün ve daha kuvvetli olur. Bağlamak için ayrıca hereğe gerek göstermez.
6- Çok kolay yapılan bir aşıdır. Usta bir aşıcı ve bir bağlayıcı günde 800-1200 aşı yapabilir.
7- Durgun göz aşısı diğer işlerin azaldığı bir mevsimde yapıldığından fidanlıklarda iyi bir iş bölümü sağlar.
8- Aşı macunu kullanılmaması işi kolaylaştırır.
9- Çok kolay olduğundan, herkes birkaç tecrübeden sonra dikkatle çalıştığı takdirde, mükemmel bir şekilde göz aşısı yapabilir.
2.4.1.1. Sürgün göz aşıları
Sürgün göz aşılarında göz, anaca takıldığı yıl uyanır ve bu gözden yıl sürgün meydana gelir.
Göz aşılarının yapılması, anaç ve aşı kalemlerinin "kabuk vermesine" bağlıdır.
Sürgün göz aşıları iki ayrı dönemde yapılır. Bunlardan birincisi ilkbaharda, meyve ağaçlarında vegetasyonun (aktif büyümenin) başlamasından hemen sonra Mart-Nisan aylarında yapılır. Bu aşıya "İlkbahar Göz Aşısı” veya "Erken Sürgün Göz Aşısı" denir. İkincisi ise Mayıs sonu Haziran başı arasında yapılır. Bu aşıya da "Haziran Göz Aşısı" veya "Geç Sürgün Göz Aşısı" adı verilir.
İlkbahar erken sürgün göz aşısında, aşı işlemi ertesi ilkbaharda, aktif büyüme başlar başlamaz ve anaç, kabuk verince yapılır. Bu aşıda kullanılacak aşı kalemleri bir önceki yılın sürgünleri olup, kış dinlenme döneminde alınırlar. Anaca takılmaları sırasında gözlerin dinlenme ve anacın aktif büyüme halinde olması şarttır. Bu nedenle aşı kalemleri aşılama zamanından bir süre önce alınır ve aşı zamanına kadar gözlerin dinlenmede kalmasını sağlamak amacıyla düşük sıcaklıklarda (0-4°C) saklanır. Bu kalemlerin kurumalarına engel olmak için nemli çuval veya buna benzer bir materyalle sarılması gerekir.
Haziran (geç sürgün) göz aşısıyla üretilen fidanlar, büyüme mevsimi sonuna kadar ilkbahar sürgün veya durgun göz aşısı ile üretilen fidanlar kadar bir büyüklüğe erişemezler, ancak ticari olarak satılabilecek büyüklüğe ulaşabilirler.
Haziran sürgün göz aşısında aşı kalemleri o mevsimde oluşan yıllık sürgünlerdir. Yani, bu kalemler ilkbaharda süren yeni sürgünlerden ibarettir. Bu sürgünler Mayıs sonu veya Haziran başında yeterince büyümüş ve iyi gelişmiş gözlere sahiptirler.
Sürgün göz aşılarına başlamadan birkaç gün önce aşı yapılacak fidanların boğazlarındaki sürgünler temizlenir, fakat tepeleri vurulmaz. Boğaz temizliği yapılırken anaçlar kontrol edilir ve eğer kabuk güçlükle ayrılıyorsa fidanlar sulanır.
Sürgün göz aşılarında göz, anaca takıldığı yıl uyanır ve bu gözden o yıl sürgün meydana gelir.
Aşı yapılacak fidanların (anaçların) kabuğu toprak yüzeyinden 10.. cm yukarıdan olmak üzere (T) şeklinde kesilir. T nin ilk önce üst, da sonra orta çizgisi kesilmelidir. Kesik kısmın iki kenarındaki kabuk, aşı bıçağının tırnağı ile yerinden kaldırılır. Böylece anaç hazırlanmış olur. Bun. dan sonra kalem ele alınır ve bir gözün üst ve altından bir parmak genişlikte bir kısım bırakıldıktan sonra gözün altındaki odun kısmı çıkarılır.
Bu şekilde çıkarılan göz, anacın kesilen kısmına yukarıdan aşağıya doğru sürülerek yerleştirilir ve rafya ile sarılır. Rafya bağı ne çok sıkı ne de gevşek sarılmalıdır.
Göz, gövde üzerine yeteri kadar yüksek takılmalı, gözün altında ve gövde üzerinde en az 3-4 yaprak bırakılmalıdır.
Haziran göz aşısında, aşılamadan 3-4 gün sonra anacın tepesi, aşı
Şekil-14. Haziran göz aşısında anacın, aşı gözünün hemen üstünden gereği gibi kesilmesinin önemi büyüktür. A) Göz, anacın oldukça yukarı kısmına takılır. Böylece gözün altında birkaç yaprak bırakılmış olur. B) Aşılamadan 3-4 gün sonra anaç, gözün 5-10 cm üstünden kesilir. C) Aşılamadan 10 gün veya 2 hafta sonra anaç gözün hemen üstünden kesilir. D) Bu işlem aşı gözünü ve bu arada anacın başka yerlerindeki gözleri büyümeye zorlar, sonradan aşı gözü sürgününün dışında kalanlar temizlenir. E) Aşılanmış fidanın, yeni sürgününün oldukça büyüdükten sonraki görünüşü.
gözünün 5-10 cm üzerinden ve göz üstünde en az bir yaprak kalacak şekilde kesilir (Şekil-14). Aşılamadan iki hafta kadar sonra da aşı kaynayınca hem ilkbahar ve hem de Haziran göz aşısında anaç, aşı gözünün hemen üstünden kesilir. Aşı gözünden çıkan sürgün 15-20 cm yüksekliğe ulaştığında anacın diğer yanlarındaki bütün sürgün ve yapraklar kesilir.
Göz aşılarının tutup tutmadığı, aşıdan 15-20 gün sonra belli olur. Tutan aşılarda takılan gözün altındaki yaprak sapı kendiliğinden düşer ve gözün takıldığı kısımda hafif bir kabarıklık oluşur. Eğer yaprak sapı kurumuş, kalmış ve gözün çevresi de buruşmuş ise aşı tutmamıştır.
Kışları soğuk geçen yerlerde, bu aşıların sürgünleri kışa kadar iyice odunlaşıp pişkinleşmediklerinden dolayı kışın şiddetli soğuklarından zarar görebilirler. Bu nedenle sürgün göz aşıları daha çok büyüme mevsimi uzun olan çok sıcak ve ılıman iklim bölgelerinde uygulanmalıdır.
2.4.1.2. Durgun göz aşısı
Bu aşı yaz aylarında (Temmuz ortası-Ekim başı) yapılabilen, ancak yapıldığı yıl sürmeyip, ertesi ilkbaharda süren aşılardır.
Durgun göz aşısında aşı kalemi olarak o yılın sürgünleri kullanılır. Bu sürgünler kuvvetli olmalı ve üzerinde odun veya yaprak gözü bulundurmalıdır. Alınan aşı kalemleri derhal kullanılmalı, fazla bekletilmemelidir.
Durgun göz aşısında kullanılması en uygun olan gözler genellikle kalemlerin orta ve dip kısımlarında bulunanlardır. Sürgünlerin üst kısımlarındaki gözlerin kullanılmasından sakınılmalıdır. Kiraz gibi bazı türlerde sürgünlerin dip kısımlarında daha çok çiçek gözleri bulunduğundan, bunlar aşıda kullanılmamalıdır.
Göz alınacak kalemlerdeki yapraklar, gözün altında kısa bir yaprak sapı kalacak şekilde kesilir. Bu saplar aşı sırasında gözün tutulmasında işe yarar.
Durgun göz aşısında gözler anaca takıldıktan sonra ertesi ilkbahara kadar bir şey yapılmaz.
Durgun göz aşısına ilk olarak kayısı, şeftali, badem ve eriklerden başlamalı, daha sonra sırasıyla armut, ayva, kiraz, vişne, ceviz ve elmalar aşılanmalıdır. Kurak ve nispeten sıcak geçen yıllarda ağaçlarda özsu hareketi daha erken duracağı için, böyle yıllarda, normal yıllara göre aşıya daha erken başlamalıdır.
Normal şartlarda göz, anaçla 2-3 haftada birleşip kaynaşır. Aşının tuttuğu, aşı yerindeki kabuğun normal açık kahverengi veya yeşil renkte olmasından ve takılan gözün şişkin kalmasından anlaşılır.
2.4.2. Göz aşısı yöntemleri
Ilıman meyve türlerinin çoğaltılmasında en çok uygulanan göz aşısı metodları "T (kalkan) göz aşısı", "yama göz aşısı ve "boru (bilezik) göz aşısı"dır.
2.4.2.1. T (Kalkan) göz aşısı
Bu metot iki adla tanımlanmaktadır. "T aşısı" deyimi, anaç üzerinde kabuğun T şeklinde kesilmesi, "Kalkan aşısı” deyimi ise kalemden alınan gözün kalkan şeklindeki bir kabukla alınması nedeniyle konmuştur.
T aşısı (Şekil-15) en çok bilinen ve uygulanan göz aşısı metodudur. Bugün yurdumuzda T aşısı ile elma, armut, kiraz, vişne, şeftali, kayısı, erik ve badem gibi ılıman iklim meyve türleri başarılı bir şekilde çoğaltılmaktadır.
Bu metot genellikle 6 mm-2.5 cm çapındaki, orta derecede ince kabuklu, aktif büyüme devresinde olan ve kolay kabuk veren anaçlara uygulanır.
T aşısına önce aşı kalkanının hazırlanmasıyla başlanır. Gözün 1 cm kadar altından eğimli bir kesim yapılır. Bu kesim işi gözün altından devam eder ve gözün 2-2.5 cm kadar üstünde son bulur. Kabuk kalkanı, mümkün olduğu kadar ince fakat aynı zamanda kendine bir parça sertlik verecek kadar da kalın olmalıdır.
Kabuk kalkanının hazırlanmasında "odunlu" ve "odunsuz" olmak üzere iki metot vardır. “Odunlu" deyimi, üzerinde göz bulunan kabuk parçasının altında ince bir tabaka halinde odunun bulunmasıdır. Ancak çıkarılan gözlü kabuk parçasının odunsuz olması istenir. Dinlenme halindeki göz kalemlerinin kullanıldığı ilkbahar (erken sürgün) göz aşısında ise odun parçası kabuğa sıkıca yapışık olduğundan çıkarılmayıp, odunlu kabuk kalkanı kullanılır.
Şekil-15. "T" aşısının (kalkan aşısı) yapılmasında çeşitli safhalar.
Göz çıkarıldıktan sonra anaç üzerinde gözün takılacağı yerde önce yukarıdan aşağıya (2.5 cm) ve sonra da buna dik (yatay) kesim yapılarak "T" teşkil edilir. Gözün gireceği kısmın kabuğu aşı bıçağındaki tırnak yardımıyla iki taraflı olarak kaldırılır (Şekil-16) ve gözü taşıyan kabuk kalkanı iki kabuk dilimi arasından aşağı doğru itilerek yerine yerleştirilir (Şekil-17). Kabuk kalkanının üst tarafta kalan fazlalığı T'nin yatay ke
Şekil-16. Anaçta kabuğun "T" Şekil-17. Aşı gözünün kabuk al- şeklinde kesilip aralanmasına yerleştirilmiş şekli görünüşü.Şekil-18. Aşı gözünün rafya ile bağlanması görünüşü.
simi üzerinden ikinci bir yatay kesim yapılarak atılır. Kabuk kalkanı yerine rahatça uymalı ve anacın kabuk kanatlarıyla kapatılmalı, ancak gözün kendisi açıkta kalmalıdır. Daha sonra aşı bölgesi rafya ile sikici bağlanır (Şekil-18). Rafya ile bağlamaya yukarıdan başlanmalı ve göz serbest bırakıldıktan sonra alt tarafa geçilerek bu kısımda iyice sarıldıktan sonra çift ilmek atılmalıdır.
Aşı bağları ne çok sıkı, ne de çok gevşek sarılmalıdır. Bağ sıkı olursa, anaçta zararlı bir boğma etkisi meydana gelir. Bağ gevşek olursa aşı yeri hava alır ve kurur.
Aşıdan 15-20 gün sonra aşı bağları çözülür ve aşıların tutup tutmadığı kontrol edilir.
2.4.2.2. Yama göz aşısı
Yama göz aşısı, dikdörtgen şeklindeki bir kabuk parçasının anaçtan kesilip çıkarılması ve bunun yerine üzerinde göz bulunan ve çoğaltılacak çeşitten alınan aynı büyüklük ve şekildeki bir kabuk parçasının yerleştirilmesidir (Şekil-19).
Yama göz aşısının yapılması “T" aşısına oranla daha yavaş ve daha güçtür fakat ceviz ve pikan gibi kabukları kalın olan türlerde, de başarılı olarak uygulanmaktadır.
Bu aşı metodunda hem anacın hem de göz kaleminin kolay kabuk vermesi şarttır. Aşı için en uygun zaman Ağustos ayıdır. Yama göz aşısında anaç ve kalemin çapları aşağı yukarı aynı kalınlıkta (1.2-2.5 cm) olmalıdır. 2.5 cm'den daha kalın kabuk yamaları da anaca başarılı olarak yerleştirilebilir, ancak yaranın kapanması oldukça zordur kesimle birleştirilir.
Yama aşıda gerek anaç ve gerekse kalemden kabuk parçalarının alınmasını kolaylaştırmak için özel bıçaklar kullanılır. Bu bıçaklarda, 2.5-3 cm aralıkla enlemesine paralel kesim yapan iki ağız bulunur. 3 cm kadar uzunlukta olan bu kesimler, anacın düzgün bir yerinde, toprak yüzeyinin 10-15 cm üstünde kabuktan oduna kadar giden bir derinlikte yapılır. Bu iki yatay veya enlemesine kesim, tek ağızlı bir bıçakla yukarıdan aşağıya doğru kesim yapılarak birleştirilir.
Şekil-19. Yama göz aşısının yapılmasında çeşitli safhalar
Üzerinde bir göz bulunan kabuk parçasının çıkarılışı, anaçtan kabuk parçasının çıkarılışına benzer. İki ağızlı bıçak kullanılarak kabuk üzerinde enlemesine iki kesim yapılır. Göz bu iki kesim arasında bırakılır.
Şekil-20. Flüt göz aşısı.
Bundan sonra yanlardaki iki dikey kesim, yine göz ortada kalacak şekilde yapılır. Bundan sonra yanlarda iki dikey kesim, yine göz ortada kalacak şekilde yapılır. Böylece kabuk yamasının genişliği 2.5 cm olur. Üzerinde göz bulunan kabuk parçası (yama) yanlara doğru çekilerek çıkartılır. Aşının tutması için, gözün içinde bulunan öz kısmın gözün içinde kalması şarttır. Bunun için kabuk yukarıya kaldırılmayıp yan tarafa çekilerek bu öz kırılır ve tomurcuğun içinde kalması sağlanır. Eğer kabuk yukarı doğru kaldırılırsa öz muhtemelen göz kaleminin odununa yapışık kalır ve gözün içinde bir delik oluşur.
Aşı kaleminden çıkarılan ve üzerinde göz ihtiva eden kabuk yaması, anaçta daha önceden hazırlanan ve kabuğu tam bu sırada çıkarılan yere hemen takılmalıdır.
Anacın kabuğu çoğunlukla çıkarılan kabuktan daha kalındır. Bu durum sargı materyalinin, göz kabuğunu anaca sıkıca tutturmasına engel olur. Bu nedenle açılan yara yeri etrafındaki anacın kabuğu yontulup inceltilerek, göz kabuğu ile aynı inceliğe getirilir. Bundan sonra sargı materyali (plastik aşı bağı) ile göz kabuğu sıkıca anaca bağlanır. Aşı bağları sarılırken gözün kendisi sarılmayıp açıkta bırakılmalıdır. Aşıdan 20 gün sonra aşı bağları kesilmeli ancak hemen çıkartılmamalıdır.
2.4.2.3. Flüt göz aşısı
Bu aşı yama göz aşısına benzer. Ondan farkı, anaçtan çıkarılan kabuk parçasının, gövdeyi hemen hemen tamamen kuşatacak şekilde, büyük alınmasıdır. Göz kaleminden üzerinde göz bulunan kabuk yamasının alınmasında, iki ağızlı bıçağın kalemin gövdesi üzerinde tam bir dönme yapması istenir. Yukardan aşağıya doğru, iki yatay kesimi birleştirmek üzere bir tek dikey kesim yapılır. Böylece kabuk bir silindir şeklinde çıkarılmış olur. Bu silindir daha
sonra Şekil-20'de görüldüğü gibi anaçta bilezik şeklinde hazırlanan yere yerleştirilir.
Bu aşı yönteminde hem anaçtan hem de göz kaleminden tam bir kabuk bileziği çıkarılır. Kalemden çıkarılan kabuk bileziğinin anaçtan hazırlanan yere tam uyması için anaçla kalemin aşağı yukarı aynı kalınlıkta olmaları gerekir.
2.4.2.4. I göz aşısı
Bu aşı anaç kabuğunun, göz kaleminin kabuğundan çok daha kalın olduğu hallerde uygulanır. Bu göz aşısında, üzerinde göz bulunan kabuk parçası, yama göz aşısında olduğu gibi, dikdörtgen veya kare şeklinde çıkarılır. Aynı iki paralel ağızlı bıçak kullanılarak anacın kabuğunda iki paralel kesim yapılır. Bu paralel kesimler ortalarından dikey bir kesimle "I" şekli verecek şekilde kesilir. Dikey kesimin iki yanındaki kabuk dilleri göz kabuğunun girmesi için kaldırılır (Şekil-21). "" göz aşısının bağlanmasında, göz kabuğunun yukarı doğru bükülmemesine dikkat edilmelidir. Aksi halde kabuk anaca değmez ve aşısı tutmaz.
2.4.2.5. Yongalı göz aşısı
Bu aşı, kabuğun odundan kolayca ayrılmadığı zamanlarda yapılabilir. Genellikle çapı 1-2.5 cm kadar olan oldukça küçük anaçlara uygulanır. Yongalı göz aşısı başarıyla yapılan bir aşı ise de, T göz aşısı kadar çabuk ve basit olmayıp, T aşısı için uygun olan koşullarda pek yapılmaz.
Anacın toprağa yakın kısımlarında, iki boğum arasındaki düzgün bir yerden kabukla birlikte bir parça odun(yonga) kesilip çıkarılır (Şekil-22). Bu yere istenen bir çeşidin göz kaleminden alınan ve üzerinde bir göz kaleminden alınan ve üzerinde bir göz bulunan aynı büyüklükte bir kabuklu yonga yerleştirilir. Anaç ve kalemin her ikisindeki yongalı kabuklar aynı şekilde kesilirler. İlk kesim, odunun 45 derecelik bir açıyla gözün hemen altından yapılır. İkinci kesim gözün 1 cm kadar üstünden başlar ve tomurcuğun arkasından, odunun içinden geçerek birinci kesimle birleşinceye kadar aşağıya iner. İkinci olarak tanımlanan kesim ilk önce de yapılabilir. Anaçtan çıkarılan kabuklu yonga yerine, göz kaleminden çıkarılan yongalı göz yerleştirilir. Bu iki yonga aynı büyüklük ve şekilde olursa, iki kabuklu parça birbirine iyi uyar. Göz parçasındaki kambiyum tabakasının, anacın, en azından kambiyumla üst üste gelmesine dikkat edilmelidir.
Aşıdan sonra göz parçası anaca sıkıca yapışacak ve kesik kenarları iyice kapatacak şekilde sıkıcı sarılıp bağlanır.
Yongalı göz aşısında, tamamen kaynaşıncaya kadar anacın terin üstünden vurulmaz. Eğer yongalı göz sonbaharda takılırsa, tepesi ilkbaharda yani büyüme başlayınca vurulur. Eğer aşılama ilkbaharda yapılırsa, anacın tepesi, gözün takılmasından 10 gün sonra vurulur.
2.4.2.6. Boru (Bilezik) göz aşısı
Daha çok cevizin çoğaltılmasında uygulanır. Bu aşıda da göz ortalanarak 1.5 cm aşağısından ve 1.5 cm yukarısından kabuğu çepeçevre kesen iki paralel çizgi açılır. Bu iki çizgi arka şekil taraftan tek bir çizgi ile birleştirilerek, kabuğun bilezik şeklinde çıkarılması sağlanır. Çıkarılan parça kalem üzerine konularak kalemden de aynı büyüklükte parça çıkarılır. Kalem üzerindeki göz, anaçtaki gözün üzerine gelecek şekilde oturtularak aşı bağı ile bağlanır (Şekil-23).
Şekil-23. Bilezik göz aşısı. Bilezik aşıya, kalem miktarının çok az olduğu hallerde başvurulur.
2.4.3. Kalem aşıları
Göz aşısı yapılamayacak derecede kalınlaşmış anaçlarla, yabani meyve anaçlarının aşılanmasında ve iyi meyve vermeyen kültür çeşitlerinin değiştirilmesinde kullanılır.
"Kalem" üzerinde birkaç uyur göz bulunan ve bir yıllık (bir yaşlı) sürgünden ayrılmış küçük bir parçadır. Aşı kalemi bir veya iki boğumlu olabilir.
Kalem aşılarında yapılması istenen şey, anaç ve kalemi birbiriyle birleştirmektir.
Kalem aşılarına ilkbaharda şiddetli soğuklar geçtikten sonra, ağaçların tam uyanma zamanı başlanır.
Herhangi bir kalem aşısının başarılı olması için, aşağıdaki faktörle. göz önünde bulundurulur.
1- Anaç ve kalem uyuşur olmalıdır.
2- Kalemin kambiyumu , anacın kambiyumu ile çok iyi temas etmelidir.
3- Aşı işlemi, yılın uygun zamanında yapılmalı ve gözler aşının yapıldığı anda uyur durumda olmalıdır.
4- Aşılama işlemi bittikten hemen sonra yara yüzeyleri aşı macunu ile kapatılmalı veya herhangi bir metodla aşının kuruması önlenmelidir.
5- Aşılamadan sonra belirli bir süre aşılara özel bir ihtimam gösterilmelidir.
Kalem aşılarında yapılması istenen şey, anaç ve kalemi birbiriyle birleştirmektir.
2.4.3.1. Yarma aşı
Küçük ağaçların gövdelerine veya büyük ağaçların ana dallarına çeşit değiştirmek amacıyla yapılır. Bu yöntem 2.5-10 cm çapındaki dallarla odunu oldukça düz yarılabilen meyve türlerine uygulanmalıdır. Aşı, ağaçlar dinlenme mevsimindeyken yapılabildiği gibi, dinlenme mevsimi bitip anacın gözlerinin hemen hemen uyanmaya başladığı erken ilkbaharda da yapılabilir.
Kalemler, dinlenme döneminde bulunan bir yıllık dallardan hazırlanmalıdır. Aşı erken mevsimde yapılmayacaksa, kalem alınacak dallar, kullanma zamanına kadar buzdolabında muhafaza edilmelidir.
(*) Kambiyum : Bitkinin kabukla odun kısmı arasında bulunan ince bir dokudur.
Yarma aşı (Şekil-24) için önce anacın tepesi, aşı yapılacak yerden testere ile düz bir şekilde kesilir ve üzeri perdahlanır. Daha sonra bir tokmak ve keskin bir bıçak yardımıyla gövdenin orta yerinden hafif hafif vurularak 5-7.5 cm derinlikte bir yarık açılır ve yarığı açık tutmak için arasına tornavida, keski veya benzer bir alet konulur.
Aşı kalemi olarak geçen yılki sürgünlerin dipten 2/3'lük kısmı kullanılmalıdır. Kalemler, 7.5-10 cm uzunlukta olmalı ve üze rinde 2-3 göz bulunmalıdır. İki gözlü ve iki boğumlu olarak hazırlanan kalemler, altta kalacak göz dışa gelmek üzere gözün 0.5 cm aşağısından ve her iki yanından kertilerek kama şeklinde hazırlanır. Ancak anacın dış tarafında kalacak olan kamanın kenarı, iç tarafına göre biraz daha geniş olmalıdır. Kalemin kabuğuna nazaran, anacın kabuğu hemen daima daha kalın olduğundan, kambiyum tabakalarının karşılıklı gelmelerini sağlamak için, kalemin dış yüzünün, anacın kabuğunun dış kısmından biraz içeriye yerleştirilmesi gerekir (Şekil-25). Kalem üzerindeki gözlerin uçları, anacın üst kısmına dir. Bir dala, dalın çapına göre 2-4 kalem takılabilir.
Kalemler istenilen şekilde hazırlandıktan ve yerleştirildikten sonra, ya tutmada kullanılan alet, kalemler oynatılmadan çekilip çıkarılır.
Şekil-24. Yarma aşının yapılmasındaki safhalar.
Aşı yerinde açılan bütün yaralar açık yer kalmayacak ve hava almayacak şekilde macunlanır. Daha sonra, plastik aşı bağı veya bezlerle gövde iyice sarılır. Aşıdan 2-3 gün sonra bütün aşılar kontrol edilmeli ve görülen açıklıklar tekrar macunlanmalıdır.
2.4.3.2. Makine (masa) aşı
Zor aşı tutan meyve türlerine özellikle cevize uygulanır. Makine ile yapılan masa aşılarında anaç olarak 1-2 yaşlı çöğürler kullanılır. Çöğürlerin kök boğazının 3-8 cm yukarısındaki çapları 0.6-1.2 cm olmalıdır.
Makine aşısında anaç ve kalem aynı kalınlıkta olmalıdır.
Aşılamadan önce dinlenme döneminde bulunan çöğürler, yetiştirildikleri yerlerden sökülerek kök tuvaletleri yapılır. Çöğürler, aşı zamanına kadar soğuk bir yerde muhafaza edilir.
Aşı kalemlerinin alınması, hazırlanması, muhafazası yarma aşıda olduğu gibidir. Ancak yarma aşıdan farklı olarak makine asısında kullanılacak ası kalemleri bir gözlü dolayısıyla bir boğumlu olarak hazırlanırlar.
Aynı kalınlığa sahip kalem ve çöğürler omega tipi aşı makineleri ile birleştirilir. Aşılamadan sonra aşı kaleminin anaçla birleştiği yer ile kalemin in anaçla birleştiği yer ile kalemin tamamı parafine batırılır. Parafinleme işleminden sonra anaçlar Richter sandıklarında katlamaya alınırlar. Katlama materyali olarak içersine uygun bir fungusit karıştırılmış nemli kabuk talaşı kullanılır. Katlama sırasında aşı kalemlerinin 3-5 mm’lik uç kısımları dışarda bırakılmalıdır.
Katlanan aşılı çöğürler daha sonra iki hafta süreyle 27°C'lik sabit sıcaklık ve %85 nisbi neme sahip kaynaştırma odalarında tutulurlar. Her in havalandırılıp, gerektiğinde sulanırlar ve anaçlardan süren filizler alınır. Böylece anaç ve kalemlerin birleşme noktasında kallus (yara dokusu) oluşumu sağlanır. Ancak araziye kolay adapte olabilmesi için aşı gözlerinin sürmemesine özen gösterilmelidir. Bunun için kallus oluşumundan sonra odanın sıcaklığı tedricen düşürülür. Nisan sonuna kadar + 4°C'de bekletilen aşılı anaçlar, dış şartlara üç gün alıştırıldıktan sonra esas yerlerine şaşırtılırlar.
2.4.3.3. Kakma aşı
Çeşit değiştirmelerde, özellikle 7.5-10 cm veya daha kalın dallara uygulanır. Bu aşı ilkbaharda anacın büyümeye başlamasından önceki dönemde olmak üzere 2-3 aylık bir dönemde yapılabilir.
Genellikle her ana dala üç kalem aşılanır. Her kalem için, anaçta, ince ağızlı ve ince dişli bir testere ile (V) şeklinde bir yarık açılır. Bu yarık, anacın merkezine doğru 2.5-4 cm ve aşağı kısmına 10 cm kadar uzatılmalıdır. Sonra, çok keskin yuvarlak bir bıçak (Şekil-26) yardımıyla, testeme açılan yarık, kalemlerin sokulmasına uygun gelecek şekilde genişletilir. Anaçtaki yarık çok geniş olmamalıdır. Kalemler, 10-12 cm uzunlukta ve iki veya üç gözlü olarak hazırlanır. Kalemin ucu, en alttaki gözün karşı tarafından ve anacın oluğuna uyacak köşeli yontulur. Kalemde yapılan kama şeklindeki kesimin uzunluğu 4-5 cm olmalıdır. Bir anaca 3 kalem takılabilir.
Kalem ve anaçtaki kesimler tamamlandıktan sonra kalem, anacın oluğu içerisine, anaçla kalemin kabukları birbirine denk gelecek şekilde yerleştirilir. Kalemin kabuğu, anaçtakine göre daha ince olduğundan, kalem, anacın dış kısmından biraz daha içeriye yerleştirilmelidir. Daha sonra anacın tepesi ve bütün yaralar macunlanır.
Şekil-26. Kakma aşının yapılmasında çeşitli safhalar.
2.4.3.4. Kabuk (Çoban) aşısı
Kakma aşı yapılamayacak kadar kalın olan dallara ve anaçlara yapılır. Kolay ve çabuk yapılan aşı türü olup, tutma oranı yüksektir. Ayrıca kakma ve yarma aşıda aşı sonrası aşı yerlerinde görülen büyük ur teşekkülü, hastalık ve zararlılardan daha az etkilenmesi bu aşıyı daha avantajlı kılmaktadır. Çapları 2-3 cm'den 25-30 cm'ye kadar kalın dallara yapılabilir. Kabuk aşısı kabuğun kolaylıkla ayrılmaya başladığı dönemde, yani ağaca özsu yürümeye başladığı dönemde yapılır. Uyur dönemde temin edilen uygun vasıftaki kalemlerin bu döneme kadar iyi şartlarda muhafaza edilmeleri gerekmektedir.
Aşı yapılacak anaçlar veya dallar, aşının yapılacağı yerden testere ile düzgünce kesilir. Kesilen anacın çapına göre, kaç kalem takılacaksa 12 veya 4 olabilir), her kalem için anacın ucunda kabuktan oduna kadar giden bir derinlikte yaklaşık olarak 5 cm uzunlukta yukardan aşağıya doğru çizgi halinde bir kesim yapılır (Şekil-27). Sonra kalemi yerleştirmek üzere kabuk kesilen yerin her iki yanından olmak üzere odundan ayrılır. Ökçeli olarak hazırlanan ve üzerinde 2-3 göz bulunan kalem, kabukla odun arasına yerleştirilerek ökçe anacın odun kısmına oturacak şekilde aşağı doğru itilir. Kalem yerine oturduktan sonra anaçla kalem iyice bağlanır ve bütün yara yerleri macunlanır.
Şekil-27. Kabuk aşısının yapılmasında çeşitli safhalar.
2.4.3.5. İngiliz aşısı
Meyve fidancılığında ilkbaharda yerinde yapılır. Bu aşının yapılabilmesi için, anaç ve kalemin aynı kalınlıkta olması gereklidir. Ancak bu şe kildeki kalemleri fazla sayıda bulmak çok zor olduğundan İngiliz aşıları diğer aşılara göre daha az kullanılmaktadır. İngiliz aşısının adi ve dilcikli olmak üzere iki şekli vardır.
Adı İngiliz aşısı : Kakma aşıdan daha kolay yapılır. Bu nedenle, uygun kalem bulunduğu takdirde fidanlıklarda onarma aşısı olarak yapılma si önerilebilir.
Bu aşıyı yapmak için anacın tepesi vurulur ve aşı bıçağıyla anacın tepesinden itibaren 3-4 cm'lik kısmı, bir tarafından meyilli olarak kesilir. Anaç kesilirken yara yüzünün düzgün olmasına dikkat edilmelidir. Bundan sonra kalemin alt ucu, bir gözün karşı tarafından olmak üzere, aynen anaçta olduğu gibi kesilir. Daha sonra kalemin kesik kısmi anacın kesik kısmı üzerine oturtulur ve yukarıdan aşağıya doğru rafya ile bağlanır. Bağlama sırasında anaç ve kalemin kabuk kısımlarının üst üste gelmesine dikkat edilmelidir. Bağlama tamamlandıktan sonra, aşı yeri
Şekil-28. İngiliz aşısı. Dilcikli bir İngiliz aşısının kurumasını önlemek için, ratya- nin yapılışı a. Kesilmiş anaç ve kaleminin üzeri macunla sıvanır. Kalemin Anaç ve kalemde dilcikler açılmış, c. Anac ve
kalem bir birine geçirilmiş. üst ucu da macunlanır.
Dilcikli İngiliz aşısı : Bu aşının adi İngiliz aşısından farkı, kalemle anacın kesilen yüzleri üzerinde, aksi yönlerde olmak üzere, birer dilcik yapılmasıdır (Şekil-28). Bu şekilde yapılan dilcikler birbirine geçirilir. Böylece kalem, anaç üzerine sıkıca yerleştirilmiş olur. Dilcikli İngiliz aşısının yapılışı, adı İngiliz aşısına göre daha zor ise de tutma oranı daha yüksektir. Bağlama ve macunlama, adi İngiliz aşısında olduğu gibi yapılır.